Sanat denince aklımıza Batı’ nın gelmesi kadar
gelmesi kadar doğal bir şey yok fakat bugün Türk resim sanatının nasıl ve
nerden başladığı hakkında biraz konuşacağız. Bilindiği üzere Osmanlı ve
öncesinde Uygur devletine dayanan minyatür sanatı Türk toplumunda daha
yaygındı. Minyatür, iki boyuttan oluşan perspektifi olmayan daha çok metinleri
açıklamak için kullanılan resimlerdir. Tasvir, figür çizimleri yoktu. Bu yüzden
Batı’da Rönesans, barok, rokoko gibi dönemler yaşanırken Türk toplumunda bu
dönemler görülmemiştir daha çok geleneksel Türk el sanatları hakimdir. Resim
sanatına tam anlamıyla Lale Devri’nde yeni batılılaşma hareketleri ile Batı’dan
gelen ressamlar sayesinde tanıştık.
1773 yılında
Mühendishane-i Bahri Humayun’ un kurulması ile (Deniz Harp Okulu) teknik resim dersleri verilmeye başalndı. Ardından
Mühendishane-i Berri Humayun (Kara Harp Okulu) kurulur ve teknik resim dersleri
daha ileri seviyeye taşınır. Buradaki askerler Fransa ve İngiltere’ ye resim
eğitimine gönderilir ve “Askeri
Ressamlar” diye anılan Ferik İbrahim Paşa, Hüsnü Yusuf Bey, Ferik Tevfik Paşa
gibi isimler yağlı boya çalışan ilk ressamlarımızdır. Natürmort ve manzara
resimlerine eğilim göstermişlerdir. Perspektif kuralları resimlerine hakimdir. O
dönemde fotoğrafında çıkmasıyla birlikte fotogerçekçi dönem diye de
adlandırabiliriz. Çağdaş Türk Sanatının başlangıcını buradan alabiliriz.
Pınar K.
Yorumlar
Yorum Gönder